Hamilelikte topuk dikeni, onlarca kemik, kemik eklemleri, yüzün üzerinde tendon ve tendon bağlarının hemen hemen bütün kasların kesişen noktalarının bulunduğu organ olan ayağın en büyük kemiği topuktur. Yürüyüş esnasında zeminle en baş teması sağlayan topuk, çoğu zaman geçici ve az şiddetli rahatsızlıklara neden olurken kimi zaman gecikmeli iyileşme dönemi içerisinde ilerleyen rahatsızlıklar sebebiyle kişi ya da kişilere zor bir dönem yaşatmaktadır. Normal dönemlerde bile bireyler doğru ayakkabı, terlik seçimlerini yaparken topuk rahatlığını göz önüne alarak hareket edilmesi gerekir. Bu duruma bir de hamile bireylerin tercihleri eklendiği zaman birçok üretici firma bu durumu göz önünde bulundurarak çok sayıda farklı ve her ayak bünye tipine göre ayakkabı, terlik üretmektedir. Buna rağmen günümüzde halen bu problemi yaşayan ve bu konuda yanlış tercihlerde bulunan hamile bireyler, hamilelik döneminde ve hatta daha sonrasında bile kalıcı sorunlar yaşamaktadırlar.

Hamilelikte topuk dikeninin temel sebebi elbette ki hamilelik nedenleri ile beden ağırlığının artması ve zaman ilerledikçe de daha çok artması durumundan kaynaklanıyor. Bu başlı başına sebebi takiben hamilelik oluşum zamanından sonra, yanlış ayakkabı veya terlik seçimi, değişmekte olan kemik yapısı durumları, yürüyüş şeklinin adım atma bozuklukları ve benzeri haller de eklendiği zaman hamilelik dönemi huzursuz ve eziyet bir dönem olarak yaşanır.

Hamile kişilerin genellikle yaşadığı topuk ağrıları, genel olarak tek ayak ile şikâyet etmiş olduğu gibi ender durumlarda iki ayak topuğunda da yaşayabilirler. Bu durumun önüne geçebilmek için hamilelik seyri zamanında doğru bir uzmana danışmak gerekir. Olması muhtemel yürüyüş bozukluğu ve bir adım atıldığı zaman kişiler ya da hamilelik albüm hastalığının ya da farklı hastalıkların bedende oluşturduğu aşırı şişme durumları geçiştiren kişi ya da kişiler doğru ayakkabı veya terlik seçimi için hamilelik döneminde Uzman doktor tarafından yönlendirilmesi gerekir. Hamileliğin her evresinde ağırlık değişkenliği ve kalınlaşma durumları değişim gösterdiğinden, her vakit ayrı ayakkabı ya da terlik kulanı mı da durumu düzenlemeye yardımcı olacaktır. Eski zamanlarda yaygın olan ve hala günümüzde farlı bireylerin uyguladığı tuzlu ve sirkeli su uygulaması mevcuttur. Bir leğen ya da kova içerisine ılık su doldurarak içerisine yarım kadar çay bardağı elma ya da üzüm sirkesi ve 2 yemek kaşığı tercihe bağlı okyanus tuzu diye adlandırılan doğal tuz karıştırılarak, yaklaşık olarak 1-2 saat çıplak ayaklar içerisine sokulup dinlenmeye bırakıldığı, şişmeyi ve ağrı azalımı durumunu dengeleme işlemi sağlıyormuş.