Topuk dikeni, topuğun altında sonradan oluşan bir kemik çıkıntısı şeklinde kendini gösteren ve oldukça rahatsız edici bir durumdur. Bu çıkıntının oluşum sebebi, ayağın sürekli olarak zorlanması ve bu nedenle topuk kısmında kalsiyum birikintisi oluşmasıdır. Topuk dikeni bazen iltihaplanmalar sonucu da ortaya çıkabilir.

Topuk dikeni daha çok orta yaşlarda görülür ve kadınlarda görülme olasılığı daha yüksektir. Topuk dikeni kısa sürede oluşan bir durum değildir; oluşumu genellikle uzun zaman alır. Ayak kaslarının zorlanması, topuğu saran zarın aşınması ve zedelenmesi ile meydana gelir. En çok da ayak ile yapılan koşma, atlama, sıçrama gibi hareketler yapan kişilerde görülür. Uzun süreli yürüyüş yapanlar, yürümeyi gerektiren işlerde çalışanlar, özellikle sert zeminlerde yürüyenler, fazla kilolu olanlar, ayak yapısına uygun olmayan ayakkabı giyenler ve diyabet hastaları topuk dikeni oluşum riski altındadır.

Topuk dikeni, özellikle ayakta uzun süre kalındığında ve yüründüğünde şiddetli ağrılara neden olur. Kemikleşmiş bir hale geldiyse topuk dikeni artık deriye de zarar vererek ağrının şiddetini artırır. Özellikle sabahları uyandığında ilk adımla birlikte iğne batması şeklinde şiddetli ağrılar oluşur. Uzun süre yüründüğünde ağrılar artar. Dinlenince geçen ağrılar, ayağa kalkınca tekrar şiddetlenebilir. Bazen ağrılar o kadar şiddetli olur ki kişi günlük aktivitelerini yapamaz ve hayatını olumsuz etkiler.

Topuk dikeni için bir fizik tedavi doktoruna ya da ortopedi uzmanına başvurmak gerekir. Ayrıca evde yapılacak basit egzersiz hareketleri ile ağrılar hafifletilebilir:

Topuk dikeni tedavi edilmezse zamanla yürüme aktivitesini kısıtlar ve bacak kaslarında zayıflamaya sebep olur. Bacak arkasında, kalçada ve sırtta aşırı ağrılar oluşur. Topuk dikeni için bitkisel tedavi yöntemleri de kullanılabilir:

Topuk dikeni, yaşam kalitesini düşüren ciddi bir sorundur. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile bu rahatsızlık büyük ölçüde kontrol altına alınabilir.